MEYVE Mİ ? MEYVE SUYU MU ?

MEYVE Mİ? MEYVE SUYU MU?

Havaların ısınması ile birlikte soğuk içecek arayışı artıyor. Belki de nasılsa meyve diyerek ve sağlıklı olduğunu düşünerek meyve suyu tercih ediyor olabilirsiniz.  Ancak meyvenin kendisi yerine suyunu tüketmek eksta kalori ve şeker alımı ve faydanın çoğunu içeren posadan mahrum kalmak demek. Üstelik hemen acıkmak ve tekrar tekrar bir şeyler atıştırmalıyım da demek.

1 bardak meyve suyu için 3-4 adet meyve kullanmak gerekiyor. 3-4 adet meyvenin şekerini bir anda vücuda yüklemek, kan şekerinin hızlı yükselmesine, ekstra kalori ve gereğinden fazla früktoz şekeri alınmasına neden oluyor. Bunu sık sık tekrarlamak ise kilo artışı ve ilerleyen zamanlar için diyabet tehlikesi bile oluşturuyor.

Ancak meyvenin kendisini uygun miktarda tüketmek, özellikle posasından faydalanmak, daha uzun süre tokluk vermekte ve kan şekerini daha dengeli yükseltmekte ve vitamin-mineral deposu ile bağışıklık güçlendirmektedir. (Yine de meyveyi tek başına tüketmek yerine yanında bir protein (yoğurt gibi) veya yağ grubu (çiğ badem – ceviz gibi) desteği öneririm).

Sonuç olarak, 30 saniyede içeceğiniz içerisinde en az 3-4 elma kalorisi ve şekeri olan 1 bardak elma suyu yerine, temizce yıkanmış, bir tabakta dilimlenmiş veya ısırarak uzun uzun ve çokça çiğneyeceğiniz bir orta boy elma tercih etmelisiniz. Üzerine tarçın serpiştirebilir yanında sert kabuklu yemişler de ekleyebilirsiniz.

Çözünmeyen lif kaynağı meyveler, yüksek su tutma kapasiteleri sayesinde sindirim emilim esnasında suyu tutarak şişer, bağırsak hacmini arttırırlar. Bu çözünmeyen lifler kalın bağırsaktaki fermantasyon ve bağırsak hareketleri üzerine etkilidirler. Dışkının kısa sürede ve etkin şekilde bağırsaktan atılmasına yardımcı olurlar. Bu ne demek? Kabızlık durumu yaşamadan sağlıklı olarak dışkılama süresinin kısa olması demek, dışkı içeriğinde var olan pek çok kimyasal toksik ve mutajen maddenin bağırsak hücreleri ile temasının az olması dolayısıyla kanser gibi hastalıkların riskinin azalması demektir.

Aynı şekilde çözünen lif de sağlıklı bir sindirim sistemi için önemlidir. Meyvelerde pektin olarak, bazı kuru baklagillerde, yulafta, arpa ve çavdar gibi gıdalarda bulunan çözünür lifler, isminden de anlaşılacağı gibi, suda çözünerek jel oluşturur ve gıdanın ince bağırsaktaki hareketini yavaşlatarak, vücudumuza besin öğelerinin emilimi için zaman tanır. Aslında bu sırada kolesterol gibi maddeleri de bağlayarak uzaklaştırma gibi bir görev üstlenir. İnce bağırsaklardan lipit ve glikoz emilimi üzerinde de etkilidir. Çözünür lifler sindirim bölgesinde emilimi geciktirerek kan kolesterol seviyesini düşürür.

   Sonuç olarak çözünür lif ile ince bağırsak emilimi ve meyveden alınan verim artarken, çözünmez lif ile kalın bağırsak düzenlenir.

Ayrıca lifin su emerek şişmesi midede tokluk hissine neden olur. Bir yemeğin içerisindeki çözünür lifler aynı zamanda gıdanın sindirim sistemindeki hareketini yavaşlatarak daha uzun süre tokluk hissedilmesine yardımcı olur.

    Sonuç olarak yeterli sebze ve meyve tüketmek kanser, kalp hastalıkları, sindirim sistemi hastalıkları başta olmak üzere birçok kronik hastalık riskinin azalmasına, bağışıklık sisteminin güçlenmesine, vücutta stresin düşmesine, yaşlanma etkilerinin gecikmesine içerisinde bulunan vitamin-mineral-posa- antioksidanlar ile yardımcı olur. Mümkün olduğunca suyunu değil meyve sebzenin kendisini tüketmeli. Çeşitliliği artırmalı. Her renk meyve ve sebzeden faydalanmalı. Her zaman olduğu gibi porsiyonu kontrol altında tutmalı…

 

Ücretsiz ön değerlendirme sonrası danışmanlık almak ister misiniz?

Size nasıl yardımcı olabilirim?